Güzelliğimiz Gücümüzden, Gücümüz Direnişten Geliyor

İşten Atılan Avon Depo İşçilerinin Basına ve Kamuoyuna Duyurusudur

Angela’ya kendimize ve ailelerimize daha iyi bir hayat sağlayacak taleplerimize kulak vermesini öneririz:
İşten atmalara son verilsin
Atılan arkadaşlarımız işe geri alınsın
Sendikalaşma hakkımızın önündeki engeller kaldırılsın
Güzelliğimiz gücümüzden, gücümüz dayanışmamızdan gelir!

avon 11886’da ABD’de kurulan AVON, 10 milyar dolar cirosu ile dünyanın en büyük doğrudan satış şirketi. 100’den fazla ülkede 6 milyon “bağımsız kadın satış temsilcisi” var. Bu kadınlar; komşularına, iş arkadaşlarına, sosyal çevrelerine AVON kozmetik ürünlerini satıyorlar. AVON, bağımsız satış temsilcisi ile doğrudan satış modelini, “kadınların güçlenmesini” sağlayan otantik bir iş modeli olarak pazarlıyor.

Son kampanyalarının adı: Bir Amaç İçin Güzellik (The Beauty for a Purpose). Sosyal medya üzerinden, ünlüleri kullanarak, başarı hikayeleri sunuyorlar. Sosyal medyanın bugün üretimi değiştiren ve şekillendiren bir unsur olduğunu, kadın profesyoneller ve girişimcilerin sosyal medyayı aktif bir şekilde kullandığını görüyorlar. Bu nedenle AVON bir “cause-based” yani “amaç temelli” pazarlama stratejisi üzerine kurulu.

“Kadınları güçlendirmek” bir pazarlama stratejisi. Sadece bir slogan!

avon 2“Bağımsız satış temsilcisi” dedikleri, güçlendirdiklerini iddia ettikleri kadınlar, çalışma ve tüketim arasındaki ilişkiyi muğlaklaştıran, ürünlerin dağıtımındaki tüm riski kadına yükleyen bir sisteme dahil oluyor. Yani AVON’un doğrudan satış sistemi, günümüzün güvencesiz emek ilişkilerinden daha fazla kar sağlamanın bir yolu.

Dahası, AVON’un üretim, depolama, taşıma süreçlerinde çalışan fazla sayıda kadın ve erkek milyonlarca işçi var. Kadınların kardeşliğinden bahseden AVON, bu işçilerin dayanışmasının ve örgütlenmesinin maliyetine asla katlanmak istemiyor. Çünkü kadınların güçlenmesi, haklarını talep etmesi, sendikalaşması ve güvenceli işler talep etmesi demek.

Diğer yandan, pazarlama stratejisini “kadın güçlendirme” gibi toplumsal bir amaç üzerinden kurarak ve meme kanseri, aile içi şiddetle mücadele gibi sosyal sorumluluk temalarını kullanarak, fabrika içinde ve dışında cinsiyetçi bir şekilde yaptığı kadın emeği sömürüsünü pazarlama ayağında da sürdürüyor.

AVON güçlü kadınlar istemiyor.

AVON, farklı renklerden farklı ülkelerden milyonlarca kadını, fabrika işçisi, depo işçisi veya “satış temsilcisi” olarak kadrolu, sözleşmeli veya kiralık işçi olarak kullanan uluslararası dev bir şirket. Bizler insanca çalışma koşulları ve güvenceli işler talep ettiğimizde başımıza gelenler Avon’un yaz sezonu renkleri gibi aydınlık veya yeni parfümleri gibi ferahlatıcı değil.

Yasadışı fazla çalışma, ağır ve sağlıksız çalışma koşulları, bel, boyun, bilek eklemlerinde kaçınılmaz meslek hastalıkları, mobbing, taciz… 10 yıllık 20 yıllık deneyime rağmen hala asgari ücret alan işçiler… Kendilerine ve ailelerine zaman ayıramayan, fazla çalışma baskısı altında insanlar… Fazla mesai yapmayı reddettiği için işten atılanlar… Hakkını aradığı, sesini yükselttiği için işten atılanlar… İşte bizim, AVON depolarında çalışan işçilerin yıllardır süren hikayesi böyle…

Yıllardır süren bu baskı, kötü çalışma koşulları ve güvencesizliğe karşı, sessiz kalmadık. Son olarak, işçisi olduğumuz taşeron firmanın devredilmesi ile birlikte çalışma koşullarımızı ve özlük haklarımızı geriye götürecek yeni sözleşmelere imza atmayı reddettik; adil ücret ve insanca çalışma koşulları talep ettik. Dahası birlikte, dayanışarak, örgütlü davranmaya cüret ettik. DGD-Sen sendikasına üye olduk.

19 Mayıs günü Gebze deposunda çalışan 2 ve İzmit deposunda çalışan 6 işçinin işten çıkarıldığı bildirildi. Deneyimli ve bazıları en iyi eleman seçilmiş, üretim hattının farklı her noktasında çalışabilecek yetenekte işçiler kapının önüne kondu.

Çünkü AVON, dayanışan, haksızlığa karşı çıkan, güçlü kadınlar istemiyor.

Sadece Türkiye’de değil, dünyanın pek çok yerinde AVON, işçilerinin örgütlü mücadelesini bastırmaya çalışıyor. Mesela Filipinler’in Manila şehrinin biraz dışındaki Calamba sanayi bölgesindeki fabrikasında 120 işçi kadrolu, 350 kiralık işçisi var. Kiralık işçiler, kadrolu işçilerle birlikte, üretim için gerekli esas işlerde 146 dolar asgari ücretle çalışıyorlar. Esas işlerde bir yıldan fazla çalıştırılan işçilerin kadroya alınması gerekirken fabrika kiralık işçileri yasadışı olarak esas işlerde çalıştırmaya devam ediyor. İşçiler sendikalaştı ve 2015 Eylülünde Şubat 2014 – Ocak 2017 süreli toplu iş sözleşmesini imzaladılar. Ama bu fabrikada çalışma koşullarını sorgulayan, işçilerin yasadışı güvencesiz çalıştırıldığını ifşa eden 16 işçi temsilcisi, toplu iş sözleşmesi müzakereleri sürecinde yasadışı grev yaptıkları ileri sürülerek yılbaşı arifesinde işten atıldılar. İşten atılan işçiler ortalama 20 yıllık deneyimli işçilerdi.

AVON işçisi kadınlar kendileri ve aileleri içi daha iyi bir hayat istiyor

21 yıldır Türkiye pazarında olan AVON’un Türkiye’deki ilk kadın Genel Müdürü Angela Cretu, firmayı diğerlerinden ayıran en önemli farkın “Dünyanın her yerinden milyonlarca kadına ve ailelerine daha iyi bir hayat olanağı kazandırması” olduğunu söylüyor.

Angela’ya kendimize ve ailelerimize daha iyi bir hayat sağlayacak taleplerimize kulak vermesini öneririz:

İşten atmalara son verilsin

Atılan arkadaşlarımız işe geri alınsın

Sendikalaşma hakkımızın önündeki engeller kaldırılsın

Güzelliğimiz gücümüzden, gücümüz dayanışmamızdan gelir!

AVON, “güzelliğimiz gücümüzden gelir” diyor. Güzelliğimiz gücümüzden, gücümüz dayanışmamızdan geliyor. Sizleri bu dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz.

AVON, “Cesur kadınların hikayelerini dinle, farkındalığa sen de ortak ol!” diyor. Sizleri sendika üyesi olan ve haklarımız için mücadele eden bizlerin hikayesini dinlemeye, kadın örgütleri ile emek ve dayanışma örgütlerini dayanışmamızı büyütmeye çağırıyoruz.

Share Button